Adana, benzersiz lezzetleri, tarihi zenginlikleri ve sıcakkanlı insanlarıyla Türkiye’nin en renkli şehirlerinden biridir. Ünlü Adana kebabı ve şalgam suyu ile damakları şenlendiren bu şehir, Seyhan Nehri’nin etrafında gelişen canlı sokakları ve zengin kültürel mirası ile ziyaretçilerini büyüler. Taşköprü’den Seyhan Barajı’na, Adana Arkeoloji Müzesi’nden merkez camilere kadar her köşesi tarih ve kültürle dolu olan Adana, Güneydoğu Anadolu’nun sıcak yüzünü yansıtıyor. Hem lezzet hem de kültür arayışında olanları Adana’nın sıcak atmosferine davet ediyoruz.
Adana, Türkiye’nin güneyinde, Akdeniz’e kucak açan, tarih ve lezzetin muhteşem karışımına sahne olan bir şehir. İşte Adana’yı farklı yönleriyle keşfedelim:
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin ortasında yer alan Adana, Çukurova Ovası’nın bereketli topraklarına uzanıyor. Akdeniz’e 35 km mesafede olsa da, iklimi tipik bir Akdeniz ikliminden ziyade sıcak ve nemli bir yaz, ılıman bir kış iklimine sahiptir.
Adana ekonomisi, tarım, sanayi ve ticaret üzerine kurulu. Pamuk, narenciye, muz gibi Akdeniz meyveleri ve sebzeleriyle tarım alanında ön plana çıkarken, tekstil, kimya, makine sanayi gibi alanlar da gelişmiş durumda. Adana ticari açıdan da önemli bir merkez, tarihi İpek Yolu üzerinde bulunduğu için geçmişten beri ticaret yollarının kavşağında yer almış.
2023 nüfus sayımına göre yaklaşık 2.274.000 nüfusa sahip Adana, Türkiye’nin beşinci büyük şehri. Nüfusun çoğunluğu Türklerden oluşurken, Kürtler, Araplar, Ermeniler gibi farklı etnik gruplar da kentte yaşamaktadır.
Adana’nın doğal güzellikleri de dillere destan. Seyhan ve Ceyhan nehirleri kentin içinden akarak manzaralara ayrı bir çekicilik katıyor. Mersin’e doğru yol aldığınızda Tuzla Lagünü’nün flamingolarla dolu eşsiz görüntüsü sizi karşılar. Yumurtalık Lagünü ise farklı kuş türleriyle ve doğal güzelliğiyle görülmeye değer yerlerden biri. Adana’ya bağlı Pozantı ilçesindeki Kapuzbaşı Şelalesi de doğa tutkunlarının mutlaka görmesi gereken yerlerden biri.
Adana tarihi boyunca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış. Bunların izlerini Çatalhöyük Höyüğü gibi Neolitik döneme ait kalıntılarda, Roma döneminden kalma Misis Örenyeri’nde, 16. yüzyıldan kalma Ulu Cami’de ve daha birçok tarihi yapıda görmek mümkün. Kentin simgesi haline gelen Saat Kulesi de Osmanlı döneminden kalan önemli bir eser. Adana Müzesi, Etnografya Müzesi gibi müzeler ise kentin tarihini ve kültürünü yakından tanımak için ideal adresler.
Adana denilince akla tabii ki acı biber ve kebap geliyor. Adana kebabı, tantuni, ciğer tavuk gibi et döner çeşitleri şehrin gurur kaynakları. Veganlar için de mercimek köftesi, şalgam gibi yöresel lezzetler mevcut. Şekersuyu gibi tatlılar da mutlaka denenmeli.
Seyhan Nehri üzerinde tekne turları, Kapuzbaşı Şelalesi’nde trekking, Tuzla Lagünü’nde kuş gözlemi, bisiklet turları ve tabii ki tarihi yerleri gezmek kentte keyifli vakit geçirmek için yapılabileceklerden sadece birkaçı.
Adana, Akdeniz’in sıcaklığını, tarihin derinliğini ve lezzetlerin cazibesini bir arada sunan, keşfedilmesi gereken bir şehir.